Deva Partisi Hatay İl Başkanı Sabit Coşkun, partisinin İstanbul Milletvekili ve Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu’na destek veren bir açıklama yayınladı.
Sabit Coşkun açıklamasında; “Emniyet Genel Müdürlüğü’nün kurumsal kimliği kullanılarak yapılan vahim açıklama sebebiyle bugün karşınızdayız. Bu vahim açıklama ile, partimizin Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu, devletin bir kurumu üzerinden alenen hedef olarak gösterilmiştir. Olayı zaten herkes gördü, biliyor.
Geçtiğimiz cuma günü güvenlik kuvvetleri Ankara Kızılay’da, ruhsatlı biçimde işletilen bir kafeyi hukuksuzca taciz etti. Milletvekilimiz Mustafa Bey de hukuk dışı bu uygulamaya karşı koymak adına olay yerindeydi. Yasalara göre hareket eden, vergisini ödeyen bir iş yerinden bahsediyoruz. Görüntüleri hep beraber izledik. İnsanların iş yerini, ekmek kapısını taciz eden sözüm ona bir memurun, hem oradaki işletme sahiplerini, hem de hukuku korumaya çalışan vekilimizi hedefleyerek terbiye sınırlarını nasıl aştığını hep beraber gördük. Parmak sallayıp, açık açık küfrettiğini, hakaret ettiğini izledik. Bunlar hep keyfilik, bunlar hep kabadayılık, bunlar zorbalıktır.
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün tüzel kişiliğini kullanarak, haddini bilmez bir memurun arkasında durulması demokrasimiz adına, devletimiz adına büyük bir ayıptır. Geldiğimiz noktada, iç güvenliği sağlamakla görevli olan kurum üzerinden; hem milletvekilimiz sayın Yeneroğlu hem de halkımız tehdit edilmektedir. Şunu herkes bilmelidir ki hiçbir devlet memuru vatandaşa parmak sallayamaz. Kamu gücünü kullanan hiç kimse hukuka aykırı davranamaz. Bir hukuk devletinde böyle rezillik olmaz. Bu tablo ülkemiz adına utanç verici bir tablodur! Bu açıklamanın kurumsal kişilik gölgesi altına sığınılarak 3-5 kişinin yaptığı bir iş olduğundan da eminiz. Koskoca bir kurumun itibarının zirvede olması gereken o kurumun antetli kağıt ve kişiliğini kullanarak 3-5 kişinin yaptığı bir şeyden başkası değil. Ama arkadaşlar kimin nereden cesaret aldığı da olduğu gibi ortada.
Hukuk devletinde gücü eline geçiren aklına estiği gibi pervasızca davranamaz. İşte arkadaşlar, bu açıklamayı yazan kişiler de, o gün vatandaşlara parmak sallayan da bunlardan güç almaktadır.
Tehditlere Pabuç Bırakmayacağız
Halkımıza bu zulmü uygun görenlere diyeceğimiz şudur: Tehditlerinize de, kabadayılıklarınıza da, hukuk tanımazlığınıza da pabuç bırakmayacağız. Yeneroğlu’nu da, bizi de, bu ülkenin hiçbir vatandaşını da tehdit etmenize müsaade etmeyeceğiz. Zor bir dönemde görevini yasalara ve hukuka uygun yapmaya çalışan kamu görevlisi arkadaşlarım, sizlerin de bu konudan rahatsız olduğunu gayet iyi biliyorum. Bu vesileyle, görevini layıkıyla yerine getiren değerli emniyet mensuplarımızın da var olduğunu, üstelik onların çoğunlukta olduklarını da gayet iyi biliyorum. Bunca hukuksuzluk arasında işini tertemiz yapmaya çalışan tüm değerli kamu çalışanlarımıza da buradan takdirlerimizi ve teşekkürlerimizi sunmak istiyorum.
Meclis Başkanımıza da sesleniyoruz: Bu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin başkanıyım deyip hukuksuzluk karşısında, haksızlık karşısında sessiz kalamazsınız. Siz 600 milletvekilinin görev yaptığı o çatının, o kutsal meclisin başkanlığı görevindesiniz şu anda. Bu milletin bir vekili, yürütme gücü ile susturulmaya çalışılıyor. Dün yapılan bu hadsiz, pervasız açıklamayı bir kez daha şiddetle kınıyorum.
Başta Sayın Yeneroğlu ve iş yerlerini korumaya çalışan vatandaşlarımız olmak üzere, hakkın, adaletin yanında dimdik duran dostlarımıza bir vatandaş olarak teşekkür ediyorum. Çok yakında devleti içten içe yiyip bitiren bu çürümeyi en kısa zamanda durduracağız. Hukuka uymakla yükümlü olan kurumların, keyfi işgüzarlıklarına bu ülkeyi teslim etmeyeceğiz. İnanıyorum ki önümüzdeki ilk seçimde hukuk namına, adalet namına ve demokrasi namına büyük bir zafer elde edeceğiz. Bu ülkenin haysiyetli insanları için tam demokrasiyi ve hukuk devletini inşa edeceğiz” ifadelerini kullandı.
